Human Papilloma Virus DNA TESTİ

  • Anasayfa
  • Human Papilloma Virus DNA TESTİ
HPV

Human Papilloma Virus (HPV) genital bölgede bulunan ve cinsel ilişki ile geçtiği bilinen en yaygın hastalıktır. Amerika’da bugüne kadar 20 milyon HPV vakası tanımlanmış olup bu sayıya her yıl “bir milyon” yeni hasta eklenmektedir.

HPV, kadınlarda serviks (rahim ağzı) kanseri gelişiminden de sorumlu olup kronik üriner sistem enfeksiyonları, vaginozis ve vaginitis ile ilişkilidir.
Bugüne kadar enfeksiyona neden olan 120’den fazla HPV tipi tanımlanmıştır. Bu tiplerden özellikle 16 ve 18 serviks kanseri gelişimi açısından en riskli HPV tipleridir.
Kadınlarda vaginal sürüntü ve kondilom (genital siğil) örneklerinden erkeklerde ise postüretral sürüntü ve kondilom örneklerinden yapılan DNA testleri ile HPV varlığı kolaylıkla saptanabilmektedir.

HPV’nin Belirtileri ve Semptomları Nelerdir?
HPV ile enfekte olmuş insanların çoğunda hastalığa ilişkin semptomlar veya sağlık problemleri gözlenmez. Hastaların %90’ında 2-3 yıllık bir süreç içerisinde bağışıklık sistemi tarafından doğal olarak vücuttan temizlenir. Ancak, hangi hastalarda HPV’e bağlı kanser veya diğer sağlık problemlerinin gelişeceğini önceden bilmek mümkün değildir.

  • Bazı HPV tipleri kadın ve erkeklerde genital siğillere neden olabilir. Nadiren bu HPV tipleri ağız içerisinde siğil oluşumuna bağlı olarak gelişen ve Tekrarlayan Respiratuvar Papillomatozis (RRP) olarak adlandırılan klinik bir tabloya yol açabilir.
  • Diğer HPV tipleri ise (yüksek riskli tipler), vücutta hücresel değişikliklere yol açarak zaman içerisinde serviks ve daha az sıklıkla da vulva, vajina, penis, anüs ile baş-boyun (dil, bademcik ve gırtlak) bölgesinde kanser gelişimine neden olabilir.
  • Genital siğillere neden olan HPV tipleri, kansere yol açan olan HPV tiplerinden farklıdır.
 

HPV Kaynaklı Sağlık Problemleri Nelerdir ?

Genital siğiller
Genellikle küçük tek bir yumru veya yumru grupları şeklinde genital bölgede görülür. Bunlar; küçük veya büyük, kabarık veya düz olabilecekleri gibi karnıbahar şeklinde gözlenebilirler. Doktorlar, muayene esnasında  genital bölgedeki siğilleriteşhis edebilir. Siğiller, HPV virüsü taşıyan bir partner ile cinsel ilişki sonrasında haftalar veya aylar geçtikten sonra ortaya çıkabilir. Bunlar tedavi edilmezse aynı kalabileceği gibi kaybolabilir veya sayıları ve büyüklükleri artabilir. Siğillerin kansere dönüşme riski yoktur.

Servikal kanserler
Genellikle ilerleyinceye kadar semptom vermezler ve çok ciddi kanserler olup tedavisi de zordur.  Bu nedenle, kadınlarda serviks kanseri için düzenli tarama yapılması önemlidir. Tarama testleri sayesinde hastalığa neden olan hücresel değişiklikler erken aşamada saptanarak henüz  kanser gelişmeden erken aşamada tedavi edilebilir.

Diğer HPV kaynaklı kanserler
iyice ilerleyince kadar belirti vermezler ve tedavileri de serviks kanseri gibi oldukça zordur. Bu grup; vulva, vajina, penis, anus ve baş-boyun tümörlerini kapsar.

Tekrarlayan Respiratuvar Papillomatozis (RRP)
Boğazda yerleşmiş olan siğillerden kaynaklanır. Bunlar bazen hava yolu obstrüksiyonuna bağlı boğuk ses ve solunum güçlüğüne neden olabilir. Nadiren de olsa çocuklarda gözlenebilir.

HPV erkeklerde hangi sağlık problemlerine neden olur ?
HPV enfeksiyonu taşıyan erkeklerin çoğunda, HPV tipi ne olursa olsun hiçbir belirti veya sağlık problemleri gözlenmez. Ancak, bazı HPV tipleri genital siğillere neden olabilir. Diğer türleri ise penil, anal veya baş-boyun kanserlerine neden olabilir. Kanserlere neden olan HPV tipleri ile genital siğillere neden olabilir HPV tipleri birbirinden farklıdır. Ayrıca, kolorektal kanserler anal kanserlerle daha sık gözlenir ve HPV ile bağlantılı değildir.

Erkeklerde HPV belirtileri ve semptomları nelerdir ?
HPV taşıyıcısı erkeklerin çoğunda belirti veya virüs kaynaklı sağlık problemleri gözlenmez. Bununla birlikte, HPV kaynaklı sağlık sorunları gözlenen kişilerde bazı belirtiler ve semptomlar bulunabilir.
Genital siğiller, HPV taşıyıcısı bazı erkeklerde ilk gözlenen belirti olabilir. Bunlar:

  • Bunlar; penis, testis, kasık, uyluk, ve anüs üzerinde yerleşim gösterebilirler ve bir veya daha fazla sayıda bulunabilirler.
  • Kabarık, düz veya karnıbahar şeklinde olup genellikle zararsızdırlar.
  • HPV taşıyıcısı bir kişiyle cinsel temas sonrasında haftalar veya aylar sonra ortaya çıkabilirler.

Anal kanserler, HPV kaynaklı olarak erkeklerde gözlenebilir ve farklı belirtilere neden olabilirler.

  • Bazen hiçbir belirti veya semptom vermezler.
  • Anal kanama, ağrı, kaşıntı veya akıntı gözlenebilir.
  • Kasık ve anal bölgede lenf düğümlerinde şişliğe neden olabilirler.
  • Barsak alışkanlıkları veya dışkı şeklinde değişiklikler görülebilir.

Penil kanserler, ileri aşamaya gelmeden hiçbir belirti ve semptom vermeyebilirler.

  • İlk belirtiler: deride renk değişikliği, kalınlaşma veya penis üzerinde doku birikimi
  • Geç belirtiler: penisde büyüme veya duyarlılık. Bunlar genellikle ağrısızdır. Bazı olgularda ise ağrı ve kanama gözlenebilir.

Baş ve boyun kanserleri, genellikle geç aşamada belirti verirler.

  • Geçmeyen boğaz hassasiyeti veya kulak ağrısı
  • Kalıcı öksürük
  • Nefes alma veya yutma fonksiyonunda sorunlar veya ağrı
  • Ağırlık kaybı
  • 2 haftadan daha uzun süredir bulunan ses kısıklığı veya değişiklikleri
  • Boyunda kitle veya şişlik
  • Ses telleri üzerinde gelişen kanserler ses kısıklığına sebeb olmaları nedeniyle erken tespit edilebilirler. Aksine, ses telleri üstünde veya altında yerleşen kanserler sıklıkla geç evrede saptanırlar.

HPV erkeklere nasıl bulaşır ?
HPV en sık cinsel temas ile bulaşır. Ayrıca oral seks sırasında da aktarılabilir. Genellikle herhangi bir belirtiye neden olmadığı için, kadın ve erkeklerin çoğu farkında olmadan HPV alabilir ve bunu diğer kişilere aktarabilir. İlk belirtiler, HPV taşıyan birisi ile cinsel ilişkiye girdikten yıllar sonra bile ortaya çıkabilir. Bu nedenle tek bir partneri olan erkekler bile HPV enfeksiyonuna yakalanabilirler.

 

Erkek ve Kadınlarda aktif cinsel yaşamın başlangıcından sonraki üçüncü yıldan itibaren tarama amaçlı olarak HPV testi yapılmalı ve her üç yılda bir kez tekrarlanmalıdır.

(American Cancer Society, 2004)

Yorum Yazın