AIDS TESTİ

HIV Pozitif Olup Olmadığınızı Anlamanın Tek Yolu Testtir.

Günümüzde AİDS yani HIV enfeksiyonu yönünden tarama ve tanı amacıyla yapılan ilk ve en meşhur test Anti-HIV testidir. Burada bakılan virüse karşı vücudun salgıladığı antikorlardır, yani indirekt bir testtir, ve eskiden beri  genellikle ELIZA metodu ile bakıldığından halkımız arasında “ELİZA yaptırdım” şeklinde de tanımlanır, halbuki ELIZA özel bir test değil bir metoddur ve yüzlerce değişik test bu metodla bakılır yani HIV’e özgü değildir.

Burada şu bilinmelidir; Bulaş sonrası vücudun virüse karşı Anti-HIV antikorlarını sentezlemesi için  yani bu testin pozitif olması için bir süre gereklidir. Dolayısıyla şüpheli bir temastan hemen sonra Anti-HIV bakılması boşunadır. Ayrıca erken yapıldığı için sonuç negatif çıkacağından virus ile temas edilmiş olsa bile yani hastalık kapılsa bile test sonucu “yalancı negatif” olarak rapor edilir ve kişi belki de  erkenden tedaviye alınacakken sonucum negatif çıktı diye bir daha test yaptırmaz ve AIDS atlanarak hastalık gelişir.

Bu nedenle; Şüpheli cinsel temas veya kan ürünleri alımında HIV testi yaptırılacaksa ilk önce en basitinden 4. jenerasyon p24 testi (sadece bu veya combo testin içinde de vardır) yaptırılmalıdır. P24 testi  HIV virüsünün yapısında bulunan yani  ona özgü  bir proteindir.  Dolayısıyla testin pozitif olması demek eğer yanlış pozitiflik yoksa kişinin virüsü aldığını gösterir. Test virüs bulaşmasından sonra ortalama 10-21. günde pozitif olur ve  90. güne kadar (nadiren 6.aya kadar) kanda kalır, yani bu dönemde bakılabilir.

Anti-HIV antikorları ise ortalama  3-8. haftada kanda pozitif olur. Bununla beraber bu testte sağlıklı bir sonuç almak için 3 ay beklemek gerekir genellikle, yani 3.aydan önce negatif Anti HIV testi virüsün alınmadığını kesin olarak söyleyemez ve 2.aydan önce de bakılması bu nedenle uygun değildir. Pozitif  ise  test  tekrarlanır,  yine pozitif  ise  yalancı  pozitiflikler  olabildiğinden  altın  standart  test  olan  Western  Blot  testi  ile doğrulanır. Western blot testi HIV antijenleri olan gp41, gp120, gp160, p18, p24, p31, p40, p65 ve p55/51 e karşı oluşmuş antikorları saptayabilir.

ELIZA’da (yani burada Anti-HIV testi) sadece kanda HIV karşıtı antikor bulunup bulunmadığını söylerken, Western Blot testi  ile HIV enfeksiyonu bulunan kişinin vücudunda virüsün hangi bölümüne karşı antikor oluştuğu da saptanır.  Bu özellikle  enfeksiyonun başlangıç dönemlerinde işe yarar çünkü virüsün birçok antijenik yapısı vardır ve vücut erken dönemde  ancak küçük bir bölümüne karşı antikor oluşturabilir. Ayrıca çoğu olguda hastalık ilerleyip bağışıklık sistemindeki yıkım yani Th lenfositlerinde düşüş arttıkça, virüsün çekirdek proteini olan p24’e karşı oluşmuş antikorlarda azalmaya başlar  veya  tümüyle kaybolur. Bu nedenle Anti-HIV veya p24 testi pozitifse Western blot ile doğrulama yapılmadan hastaya kesin rapor verilmemelidir.

Pahalı bir metod olmasına rağmen HIV tanısında en erken ve en sağlıklı bilgiyi HIV RNA denen PCR testi verir.  Bu test ile virüsün genetik yapısı çoğaltılarak ölçülecek ve tanımlanabilecek duruma getirilir. Bu test ile henüz  antikor oluşmadan HIV virüsünü kanda yakalama şansı vardır. Şüpheli temastan ortalama 10 gün sonra HIV PCR testi ile kanda virüs varlığı saptanabilmektedir. 28. günden itibaren PCR testinin virüsü saptama duyarlılığı %98-100 gibi yüksek oranlardadır.

Özetle;

HIV erken tanısı için şüpheli temasdan en erken 16 gün sonra p24 testi  (HIV combo içinde de var,sadece p24 baktırın) yaptırın. Negatifse sorun yok. HIV RNA testide 10.günde pozitif olur ama 1.ayda bakılırsa %100’e yakın net sonuç verir.

3.aydan önce ise Anti-HIV baktırmak yalancı negatiflik açısından riskli ve yetersiz olduğundan tavsiye edilmez. Dünya sağlık örgütü şüpheli ilişki varsa testler negatif olsa bile 6.ayda test tekrarı önerir, bu nedenle p24 veya HIV RNA testiniz negatif olsa bile 6.ayda tekrar bir Anti-HIV baktırmanız uygun olur.

Neden HIV virüsü erkenden tanınmalı peki ?

HIV ile enfekte olmuş  kişi ilk başta diğer birçok hastalığa benzer belirtiler gösterir yani grip,nezle,kansızlık,ateş,yorgunluk,başağrısı,ishal vs olur ve bu belirtiler AIDS’i düşündürmezse hastanın tanısı atlanabilir. Bununla beraber kişi bu dönemde aktif olarak başkalarına virüs bulaştırabilmektedir.  Korunmasız cinsel ilişki ile bulaşan HIV virüsü yine korunmasız ilişkilerin devam etmesiyle zincirleme olarak birçok insana bulaşabilmektedir. Virüsle mücadele etmek için en iyi zaman da  enfeksiyonun ilk başladığı dönemdir. Tanı ve veya tedavideki gecikme ile;

• Virüs kendisini yenileyebilir

• Mutasyonlar oluşabilir

• Bağışıklık sisteminde gizlice yayılabilir.

 

Dolayısıyla, erken teşhis hem erkenden tedaviye başlama şansını verir hem de virüsün tedaviye  direnç geliştirme ihtimalini azaltır.

 

 

Yorum Yazın